Öğretmenler yok sayılıyor! Öğretmenler büyük Ankara eylemine hazırlanıyor

Özel sektör öğretmenlerinin hakları, maaşları ve çalışma koşulları, Türkiye’de eğitim emekçilerinin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri haline geldi. Asgari ücretle ya da daha düşük maaşlarla çalışan özel sektör öğretmenleri, geçim sıkıntısı yaşarken, ek iş yapmak zorunda kalıyorlar. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası MYK Üyesi Yiğit Pertev, özel sektör öğretmenlerinin yaşadığı zorlukları ve sendikal mücadelenin önemini anlattı.

"HAYATTA KALMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası MYK Üyesi Pertev, özel sektör öğretmenlerinin çoğu zaman asgari ücretle veya daha alt düzeyde maaşlarla çalıştığını belirterek, "Bizler geçinmek için değil, hayatta kalmak için çalışıyoruz" dedi. Pertev, 2014 yılında ellerinden alınan taban maaş hakkını geri alabilmek için sendikal mücadelelerinin devam ettiğini ifade etti. "Geçen yıl 52 gün boyunca Meclis önünde taban maaş talebimizi dile getirdik. Milli Eğitim Bakanı ve yetkililer bizlere umut dağıtıp sözler verdiler, fakat bugün hâlâ aynı noktadayız. Sözlerini tutmayan bir Bakanlıkla karşı karşıyayız" diyen Pertev, taban maaş hakkını alana kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

"EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALMALIYIZ"

Özel sektör öğretmenlerinin en büyük sorunlarından birinin de düşük maaşlar ve yetersiz çalışma koşulları olduğunu dile getiren Pertev, "Öğretmenlerin çoğu geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda bırakılıyor. Bu, emeğimizin karşılığını alamadığımızın bir göstergesidir. Patronlar yüksek ücretlerle velilerden para alırken, bizlere hak ettiğimiz ücret verilmemektedir" dedi. Çalışma koşullarının adaletsizliğine de dikkat çeken Pertev, öğretmenlerin taban maaş haklarını geri almak için sendika olarak kararlılıkla mücadele ettiklerini vurguladı.

"ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU BİZİ YOK SAYIYOR"

Yiğit Pertev, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu (ÖMK) ise öğretmenleri yok sayan ve mesleği değersizleştiren bir düzenleme olarak tanımladı. Pertev, "Bu kanun, bizim haklarımızı koruyamaz. Özellikle belirli süreli iş sözleşmeleri, özel sektör öğretmenleri için güvencesizlik anlamına geliyor. Her dönem sonunda iş kaygısıyla boğuluyoruz, patronların işten çıkartma baskısıyla karşılaşıyoruz" diyerek, öğretmenlerin güvencesiz çalışma koşullarına son verilmesini talep etti.

"EĞİTİM VE GÜZEL SANATLAR İŞKOLU KURULMALI"

Bugün Türkiye'de 400 bin özel sektör eğitim emekçisinin, eğitimle ilgisi olmayan birçok meslekle aynı işkolunda yer aldığını belirten Pertev, bunun eğitim emekçilerinin özgün sorunlarının görünmez hale gelmesine neden olduğunu söyledi. "Bu durum sendikal haklarımıza da engel oluyor. Toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı gibi temel haklardan mahrum bırakılıyoruz. Biz, kendi meslek alanımızda örgütlenmek istiyoruz. Bu nedenle Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu'nun kurulmasını talep ediyoruz" diyen Pertev, bu adımın sendikal mücadeleyi güçlendireceğini belirtti.

"KAMU-ÖZEL AYRIMI KALDIRILMALI"

Özel sektörde çalışan eğitim emekçilerinin, kamudaki meslektaşlarıyla eşit haklara sahip olması gerektiğini söyleyen Pertev, taleplerini sıralayarak, “Patronlar tarafından gasp edilen tatil hakkımız, ek ders ücretlerimiz, çalışma saatlerimiz gibi haklarımızın kamu ile eşitlenmesini istiyoruz. Ayrıca yeşil pasaport ve eğitim-öğretim ödeneği gibi taleplerimiz de var." diye konuştu. Pertev, kamu ve özel sektör arasında ayrım yapılmadan, özel sektördeki öğretmenlerin de haklarının güvence altına alınmasını istediklerini ifade etti.

"TATİL HAKKIMIZ GASP EDİLİYOR”

Özel sektör öğretmenlerinin tatil haklarının gasp edildiğini belirten Pertev, bu durumun yasal boşluklardan kaynaklandığını söyledi. "Yönetmelikte tatil haklarımızla ilgili net maddeler olmadığı için patronlar inisiyatif alarak öğretmenleri zorla çalıştırabiliyorlar. Ancak bizler, sendika olarak tatil hakkımıza yönelik gasp edilen haklarımızı kamuoyuna ifşa ettik ve bu konuda belli kazanımlar elde ettik. Ancak fiili mücadelemizle elde ettiğimiz kazanımların yasalarla korunmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.

"EYLEMLERİMİZ DEVAM EDECEK"

Özel sektör öğretmenlerinin özlük haklarının teslim edilmesi için sendikalarının yıllardır verdiği mücadeleyi anlatan Pertev, "Bakanlıkla defalarca görüşmeler yaptık, basın açıklamaları yaptık, eylemler gerçekleştirdik ama hâlâ taleplerimiz karşılık bulmadı. Ankara'ya yola çıkıyoruz, velileri, öğrencileri, sendikaları ve tüm kamuoyunu dayanışmaya çağırıyoruz. 'İnsanca çalışacağız, öğretmenliği yaşatacağız' diyerek, haklarımızı almak için mücadeleye devam edeceğiz" dedi.

"GREVLİ TOPLU SÖZLEŞME HAKKI YOK"

Öğretmenlerin sendikal haklarıyla ilgili bir diğer önemli sorunun da grevli toplu sözleşme hakkının olmaması olduğunu belirten Pertev, bu durumun sendikal mücadeleyi zorlaştırdığını ve öğretmenlerin güvencesiz, niteliksiz çalışma koşullarında çalışmasına sebep olduğunu söyledi. "Sendika olarak fiili mücadelemizle birçok engeli aşsak da sendikal barajlar nedeniyle sözleşme yapamıyoruz. Bu yüzden Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu'nun kurulmasını talep ediyoruz" dedi.

 “MÜCADELEMİZ BİTMEYECEK”

Yiğit Pertev, özel sektör öğretmenlerinin hakları için verdikleri mücadelenin süreceğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

"Bizler, eğitimde gerçek değişimi sağlamak için mücadele ediyoruz. Öğretmenlerin hakları için tüm kesimlerin sesini yükseltmesi gerekiyor. Bu mücadele yalnızca öğretmenlerin değil, tüm emekçilerin ve öğrencilerin mücadelesidir."