Havalimanı büyüdü, şehir sıkıştı

Akdeniz'in en büyük turizm merkezinin dünyaya açılan kapısı Antalya Havalimanı, terminal ve hava tarafı kapasitesini genişleterek yeni yüzüyle hizmet vermeye başladı. TAV Havalimanları ve Fraport ilk aşamada havalimanında 850 milyon avro yatırım gerçekleştirdi. Antalya Havalimanı’nın yolcu kapasitesinin yıllık 35 milyona çıkarılması hedefleniyor. Bu yatırım, özellikle yaz sezonlarında yoğun talep gören kent için büyük önem taşıyor. Bakanlık yetkilileri, projenin sadece turizm değil, lojistik ve uluslararası uçuş rotaları açısından da stratejik olduğunu vurguluyor. Antalya’nın bu dev yatırımla birlikte karşı karşıya kaldığı ulaşım ve altyapı meseleleri, şehrin gelecekteki büyüme potansiyelini de şekillendirecek. Bu proje, Antalya’yı küresel hava trafiğinde daha da ön plana taşıyacak olsa da uzmanlar tarafından altyapının yetersiz olduğuna dair uyarılar yapılıyor.

ALTYAPI SORUNU ÇÖZÜLMELİYDİ

Antalya Havalimanı genişletme projesi, kentte farklı açılardan da tartışılıyor. Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Antalya Şubesi Başkanı Funda Yörük, havalimanının büyümesini olumlu karşıladıklarını ancak mevcut şehir içi ulaşım altyapısının bu yoğunluğu kaldıramayacağı uyarısında bulundu. Yörük, “Ankara’dan 1,5 saatte uçakla gelen bir yolcunun, kent merkezine ulaşması da yine 1,5 saat sürüyor. Antalya Havalimanı elbette büyüsün ama bu yolcuları taşıyacak yollar, toplu taşıma sistemleri de eş zamanlı olarak geliştirilmeli.” diye konuştu.

KENT İÇİ TRAFİĞİN YÜKÜ AĞIR

Başkan Yörük, Antalya’daki çevre yollarının kent içi trafik yüküyle baş edemediğine dikkat çekti. Gazi Bulvarı, Uncalı ve Döşemealtı gibi kilit kavşaklarda yaşanan yoğunluk, turizm sezonunda daha da artıyor. Otopark alanlarının yetersizliği ve yüksek ücretler de sorunların başında geliyor. Yörük, “Kent merkezine araç girişini azaltacak bir ulaşım modeli şart. Çeperlerde büyük otoparklar oluşturulmalı ve entegre toplu taşıma sistemleriyle desteklenmeli.” ifadelerini kullandı.

PLANLAMAYLA DESTEKLENMELİ

Uzmanlar, Antalya Havalimanı’nın büyümesinin yalnızca fiziksel bir kapasite artışı değil, aynı zamanda şehrin ulaşım, çevre ve altyapı sistemlerinin geleceğe hazırlanması anlamına geldiğini belirtiyor. Projenin başarılı olabilmesi için, kent planlamasıyla bütüncül bir yaklaşım izlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Planlama ve yatırımların eşgüdüm içinde yürütülmesi, bu projeyi sadece bir genişletme değil, aynı zamanda sürdürülebilir kentleşme hamlesi haline getirebilir.